Helen Doron Metodolojisi

Helen Doron’da çocuklar her zaman önce gelir.

Helen

Doron'da İngilizce öğrenmeyi kolay ve eğlenceli olabileceği bir dünya

Helen Doron Sistemi çocuklara ingilizceyi, doğal ve ana dilleriymiş gibi öğreten bir eğitim sistemidir. Bu sistemde çocuk ingilizce öğrendiği gibi aynı zamanda fen, matematik ve çeşitli fiziksel hareket gerektiren dersler de öğrenir. Helen Doron sistemini diğer geleneksel eğitim sistemlerinden farklı yapan en önemli özellik kritik yaşlardaki çocuklara (1-5 yaş) eğitim multisensory (çoklu duyumsal) yöntemle verilmektedir. Yani çocuk ingilizce eğitimi alırken hem görsel (çeşitli videolar yardımı ile), hem işitsel (Helen Doron şarkıları ile), hem de kinestetik yolla (movement aracılığı ile) öğrenir. Birden fazla duyu organını aktive eden çocuk öğrendiği dil ile beyninde daha çok bağlantı kurabilir. Örneğin şarkının hareketlerini öğrenen çocuk hem hareketi yapıp hem şarkıyı ezberlediğinde şarkının sözleri ile hareketler arası bağlantıyı kuracak ve bu da onun bu kelimeleri daha çabuk ve kalıcı öğrenmesini sağlayacaktır.

Helen Doron sisteminde çocuktan alınan her ingilizce kelime pozitif reinforcement yöntemi ile pekiştirilmelidir. İngilizce konuştuğu için öğretmeni tarafından takdir gören çocuk, yeni öğrendiği dile karşı olumlu bir bağ kuracak ve bu onun daha fazla ingilizce konuşmasını sağlayacaktır. Öğretmen derste sürekli ingilizce gelen cevapları pozitif yorumlar ile pekiştirmelidir. (“Well done!”, “I am glad” gibi). Aynı şekilde çocuğun yaptığı hatalar da öğretmen tarafından hoşgörü ile karşılanmalı, doğrusu tekrar edilmeli ve her daim çocuğun ingilizce konuşması için cesaretlendirilmesi amaçlanmalıdır.

1-5 yaş arası anaokulu çocuğu, hayatının dil edinmek için en ve verimli dönemindedir. Sadece duyma yoluyla yeni dile doğal olarak maruz kalarak 4 hatta 5 dili birden anadili gibi öğrenebilir. Bu yaşlar insanların nöral plastisite kapasitesinin en yüksek olduğu zamandır. Çocuk bu yaşta dili grammar universal ilkesine göre kafasında şekillendirir. Kelimeleri öğrenir, özne, nesne ve yüklem gramer yapısının hangi sırayla geleceğini yavaş yavaş oturtur. Bu yaşlar geçtikten sonra çocuk için dil edinme nöral kapıları yavaş yavaş kapanmaya başlar ve artık sadece maruz kalma yöntemiyle yeni bir dil öğrenme özelliğini yitirmeye başlar (7 yaşından sonra çok daha zordur). Bu yüzden nöral kapıların en açık olduğu bu kritik dönemde çocuğun ingilizceyi yahut yeni bir dili doğal yolla ana dili gibi edinmesi açısından çok önemlidir. Derse eklenen şarkılar, danslar, pilates ve yoga hareketleri ile çocuğun hem dil gelişimi, hem fizyolojik gelişimi hem de öğrenirken eğlenmesini hedeflemektir. Ders esnasında dikkat süresi kısa olan çocuğun ilgisini çekmek için çeşitli warm up etkinlikleri ve çeşitli oyunlar ile çocuk derse çekilmektedir. Ayrıca brain jogs etkinlikleri ile çocuğun fiziksel hareketler ve öğrendiği dil arasında yeni nöral bağlantılar kurduğu da bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Helen Doron öğretmenleri olarak bizim görevimiz çocuğun öğrendiği dille pozitif bir bağ kurmasını sağlamak, gramer yapısını ana dili gibi doğal bir şekilde öğretmek, derste çeşitli materyaller kullanarak ile çocuk için soyut olan bir konuyu somut hale getirmektir.